Not 475
Eylül, 1979
“Kulak ver, ey gökyüzü ve konuşmama izin ver ve ağzımdan çıkan kelimeleri işitsin”
Yorumcular neden göklerle ilgili olarak “kulak ver” ve yeryüzüyle ilgili olarak “işitsin” diye yazıldığını sordular. Ayrıca, neden gökyüzü söz konusu olduğunda konuşma, yeryüzü söz konusu olduğunda ise “kelimeler” şeklinde yazılmıştır?
“Gökyüzü” tümüyle maneviyatla ilgilenen insanlardır ve “yeryüzü” dünyevi meselelerle meşgul olanlardır. “Kulak ver”, sanki birine yakın durup ona anlatıyormuş, “Sana söylediklerimi dinle.” der gibi, yakınlığı ima eder. Ancak “işitme”, “Uzaktan bir söylenti duyduk.” diye yazıldığı gibi, uzaklığı ima eder.
“Kulak ver”, manevi konularla meşgul olan, gerçeklikten uzak olmayan insanlarla ilgilidir. Ayrıca “Konuşmak” da onlarla ilgilidir, tıpkı bilgilerimizin şu ayette söylediği gibi “Böylece Yakup’un evine söyleyecek ve İsrail’in çocuklarına anlatacaksın.” Erkeklere, tendonlar gibi sert sözler söyleyeceksin ama kadınlara yumuşak konuşacaksınız.
Maimonides der ki, Lişma [O’nun rızası için] olan “gerçeği” kadınlara, çocuklara ve eğitimsiz insanlara, onlar bilgi edinene ve çok fazla bilgelik kazanana kadar açıklamak yasaktır. Daha sonra, bu sır yavaş yavaş onlara açıklanır.
Bu nedenle beden, “konuşma” olan, tendonlar gibi sert olan sözleri yani Lişma’yı, ödül almamak için olan bu çalışmayı kabul etmez. Ancak, beden “yumuşak konuşmak” olan Lo Lişma [O’nun rızası için değil] ile hemfikirdir. Bu yüzden, eğitimsiz insanlar ve kadınların yumuşak konuşmaya ihtiyacı vardır.
Bu nedenle, maneviyatla meşgul olan çalışan insanlara Lişma’yı çalıştırmalarının söylenmesine izin verilir çünkü onlar Lişma konusundan uzak değildir. Bu nedenle, Lişma konusundan uzak olanların aksine, yakınlığı ima eden “Kulak verin” diye yazılmıştır.