133- Şabat’ın Işıkları
1947’de Duydum Şabat ışıkları, Guf’un (bedenin) idrakine gelir. Bu nedenle, Şabat’ta biz, Davut’un bir ilahisini söyleriz: “Rabbim ruhumu kutsa; ve içimdeki her şeyi – yani Guf’u da-” deriz. Neşama olarak kabul edilen bu yeni baş ancak ve sadece Neşema’nın idrakine gelir, Guf’a gelmez. Bu nedenle biz sadece “Rabbim
132- Ekmeğini Alnından Akan Terle Yiyeceksin -1
14 Adar, 6 Mart 1947’de Tel-Aviv’de duydum “Ekmeğini alnından akan terle yiyeceksin.” Ekmek, “Git, Benim ekmeğim ile savaş” olan Tora anlamına gelir. Tora çalışması korku, titreme ve bilgi ağacının günahının tatlandırıldığı ter ile olmalıdır.
130. Bilgelerimizin Tiberyası, Görüşün Ne Güzel
1 Adar, 21 Şubat 1947, Tiberya yolculuğunda duydum “Bilgelerimizin Tiberyası, görüşün ne güzel.” “Görmek” bilgeliği ifade eder. “Güzel” ise orada kişinin bilgelik ile ödüllendirilmesinin mümkün olduğunu gösterir. Ve Rabbi Şimon Bar-Yohay, Tiberya’nın pazarlarını arındırıyordu. Ölülerin, yani alma arzusunun Tuma’a’sı (kirliliği), “günahkârlar, yaşamları boyunca ölü sayılırlar” ifadesinde belirtildiği gibidir.
129- Şehina Tozun İçinde
Duydum “Sen acı çekmeye düşkünsün. Sonra da, ‘ne onlar, ne de onların ödülü’ dedi, toz toprak içinde yitip giden bu güzellik hakkında.” Acı çekmek öncelikle mantık ötesi bir yerdedir. Ve acının ölçüsü, akılla ne ölçüde çeliştiğine bağlıdır. Buna “mantık ötesi inanç” denir ve bu çalışma Yaradan’ı hoşnut
123- Onun Boşanması ve Eli Bir Olur
Duydum; Baal HaSulam’ın anıları Eynaim’deki [gözlerdeki] alt Hey ile ilgili olarak, bu, gözlerin üzerine bir Masah [perde] ve bir örtü yerleştirildiği anlamına gelir. Gözler, kişinin gizli İlahi Takdir’i gördüğü zaman, görmek ve İlahi Takdir anlamına gelir. Deneyimlemek, kişinin her iki yönde de karar veremeyeceği, Yaradan’ın arzusunu ve
135- Temiz ve Erdemli Olan Öldürmez
2 Nisan, 23 Mart 1947’de Tel Aviv’de duydum “Temiz ve erdemli olan öldürmez.” Erdemli, Yaradan’ı haklı çıkaran kişidir: İyi ya da kötü ne hissederse hissetsin, mantık ötesi gider. Bu “sağ” olarak kabul edilir. Temiz, meselenin temizliğini, onun gördüğü halini ifade eder. Bu böyledir çünkü “bir yargıç sadece
140- Senin Tora’nı Nasıl da Severim
Pesah 7, 1943’ün sonunda duydum “Senin Tora’nı nasıl da severim! Gün boyunca ondan söz ederim.” Kral Davut’un zaten mükemmellikle ödüllendirilmiş olmasına rağmen, yine de Tora’yı arzuladığını, çünkü Tora’nın dünyadaki tüm mükemmelliklerden daha üstün ve daha değerli olduğunu söyledi.
73- Tzimtzum’dan Sonra
1943’te duydum Tzimtzum’dan [kısıtlamadan] sonra, ilk dokuz, Keduşa’nın [kutsallığın] yeri oldu. Ve üzerinde Tzimtzum olan Malhut, dünyaların yeri haline geldi. Burada yapılması gereken iki ayrım vardır: 1) içi boş bir yer, ki bu da özünde sadece kendileri için alma arzusu olan Klipot’un [kabukların] yeridir ve 2) boş bir
74. Dünya, Yıl, Ruh
1943’te duydum Bilindiği üzere, gerçekliği hisseden biri olmadan gerçeklik olmaz. Dolayısıyla, Nefeş de Atzilut dediğimizde, bunun anlamı üst bolluktaki edinimin belirli bir ölçüsünü algıladığımız ve bu ölçüye Nefeş dediğimizdir. Ve “dünya” bu edinimin içindeki kolektifi ifade eder, bu da tüm ruhların aynı forma sahip olduğu anlamına gelir, dolayısıyla
120. Roş Aşana’da Ceviz Yememenin Nedeni
1942 Roş Aşana’sının sonunda, Kudüs’te duydum Roş Aşana’da [Yahudi Yeni Yılı] ceviz yenmeme nedeni, Egoz’un [ceviz] Gematria’da Het [günah] olmasıdır. Ve şöyle soruldu: “Ama Egoz Gematria’da Tov [iyi] değil mi?” Ve o şöyle dedi: Egoz, iyinin ve kötünün bilgisi ağacını ima eder. Ve kişi sevgiyle tevbe etmeden önce,
131- Arınmak için Gelen
1947’de duydum. “Arınmak için gelene yardım edilir.” Bu, kişinin her zaman “gelme” durumunda olması gerektiği anlamına gelir. Ve o zaman, her halükârda, arındığını hissederse, artık ona yardım etmesine gerek yoktur, zira O, arındırmış ve gitmiştir. Ve eğer kişi geliş ve gidiş durumunda olduğunu hissederse, o zaman kesinlikle
134. Sarhoşluğa Neden Olan Şarap
1947’de duydum. Tora’nın tamamına sahip olmak mümkün değildir. Tora şarabının sarhoşluğuyla, kişi tüm dünyanın kendisinin olduğunu hissettiğinde, henüz bilgeliğin tamamına sahip olmasa bile, her şeye mükemmel bir şekilde sahip olduğunu düşünecek ve hissedecektir.
39. Ve Onlar İncir Yapraklarını Diktiler
Şavat , 26, 16 Şubat 1947’de duydum Yaprak, ışığı, yani güneşin koyduğu gölgeyi ifade eder. İki gölge vardır: Biri Keduşa [kutsallık] tarafından gelir, diğeri ise günah nedeniyle gelir. Dolayısıyla, ışığın iki tür gizliliği vardır. Gölgenin güneşi maddesellikte gizlediği gibi, “güneş” olarak adlandırılan ve Keduşa tarafından gelen yani bir
26- Kişinin Geleceği Geçmişe Duyduğu Minnettarlığa Bağlı ve Bağımlıdır
1943’te duydum Şöyle yazılmıştır: “Efendi yücedir ve alçak olanlar görecektir’, yüceliği sadece alçak olanlar görebilir. Yakar’ın [değerli] harfleri Yakir’in [bilecek] harfleridir. Bu demektir ki, kişi bir şeyin yüceliğini, onun kendisi için ne kadar değerli olduğunu bildiği ölçüde bilir. Kişi bir şeyin önemine göre ondan etkilenir. Bu izlenim kişinin
38- Tanrı Korkusu O’nun Hazinesidir
31 Mart 1947’de duydum Hazine, sahip olunan şeyin içine konulduğu bir Kli’dir [kap]. Örneğin tahıl, ambara konur ve değerli şeyler ise daha korunaklı bir yere yerleştirilir. Dolayısıyla, alınan her şey, ışıkla olan ilişkisine göre adlandırılır ve Kli bu şeyleri alabilmelidir. Öğrendiğimiz gibi, Kli olmadan ışık olmaz ve bu
41- İnancın Büyüklüğü ve Küçüklüğü Nedir?
Pesah gecesini izleyen akşam, 29 Mart 1945’te duydum “Ve Efendimize ve O’nun hizmetkârı Musa’ya inandılar” diye yazılmıştır. Pesah’ın [Fısıh] ışıklarının inanç ışığını verme gücüne sahip olduğunu bilmeliyiz. Ancak, inanç ışığının küçük bir şey olduğunu düşünmeyin, zira büyüklük ve küçüklük sadece alıcılara bağlıdır. Kişi hakikat yolunda çalışmadığında, çok inançlı
22- Tora Lişma
Şevat 9, 6 Şubat 1941’de duydum Tora’ya Lişma [O’nun rızası için] denmesinin başlıca nedeni, kişinin bir yargıcın ve bir yargının var olduğunu, gerçeğin netliğinden hiçbir şüphe duymadan, mantık dahilinde, tam bir kesinlikle bilmek üzere öğrenmesidir. Bir yargının olması, kişinin gerçeği gözümüze göründüğü gibi görmesi anlamına gelir. Bu demektir
195. Ödüllendirildi — Hızlandıracağım
1938 yılında duydum “Ödüllendirildi — Hızlandıracağım,” bu Tora’nın yolunu ifade eder; “ödüllendirilmedi — acı yoluyla,” her şeyi nihai mükemmelliğe ulaştıracak evrimsel bir yoldur. Tora’nın yolu, sıradan bir insana, kendisi için buna hazır Kelim’i [kaplar] yapabileceği erdemlerin verilmesi anlamına gelir. Ve Kelim, ışığın genişlemesi ve ayrılmasıyla yapılır. Bir Kli
32- Yukarıdan Bir Kısmet Uyanması
Terumah 4, 10 Şubat 1943’te duydum Kısmet, alttakinin hiçbir şeye yardımcı olmadığı, yukarıdan gelen bir uyanıştır. “Kısmet”, “pur atma”nın anlamı budur. Haman bu durumdan yakınıyor ve “kralın yasalarına da uymuyorlar” diyordu. Bu demektir ki, işçi için kölelik Lo Lişma [O’nun rızası için değil] durumunda, yani kendisi için almak
46- İsrail’in Klipot Üzerindeki Hükmü
Duydum İsrail’in Klipot [kabuklar] üzerindeki hükmü ve tam tersi, Klipot’un İsrail üzerindeki hükmüne gelince. Öncelikle “İsrail ”in ne olduğunu ve “dünya uluslarının” ne olduğunu anlamalıyız. Birçok yerde İsrail’in “içsellik” anlamına geldiği ve kişinin Yaratıcısına ihsan etmek üzere çalışabileceği “ön Kelim [kaplar] ” olarak adlandırıldığı açıklanmıştır. “Dünya ulusları” ise
45- Tora’da ve Çalışmada İki Anlayış
Elul 1, 5 Eylül 1948’de duydum Tora’da iki anlayış vardır ve bu çalışmada da iki anlayış vardır. Birincisi “korku anlayışı”, ikincisi ise “sevgi anlayışı”dır. Tora’ya bütünlük hali denir, bu da kişinin çalışmadaki durumundan söz etmediğimiz, Tora’nın kendisiyle ilgili olarak konuştuğumuz anlamına gelir. Bunlardan ilki “sevgi” olarak adlandırılır, bu
47. O’nun Yüceliğini Bulduğunuz Yerde
Duydum “O’nun yüceliğini bulduğunuz yerde, O’nun alçakgönüllülüğünü de bulursunuz.” Bu demektir ki, kişi daima gerçek Dvekut [bütünleşme] içinde olduğunda, görür ki Yaradan Kendisini alçaltmaktadır, bu da Yaradan’ın alçak yerlerde olduğu anlamına gelir. Kişi ne yapacağını bilemez ve bu yüzden şöyle yazılmıştır: “Yüksekte oturan, cennete ve yeryüzüne bakan.” Kişi
59- Asa ve Yılan Hakkında
13 Adar’da Duydum, 23 Şubat 1948 “Ve Musa cevapladı ve dedi ki, ‘Ama dur, bana inanmayacaklar.’ “Ve Efendimiz ona şöyle dedi: ‘O elindeki nedir?’ Ve o: ‘Asa’ dedi. Ve ‘Onu yere at.’ dedi ve asa yılana dönüştü ve Musa ondan kaçtı.” (Mısır’dan Çıkış 4). Keduşa (kutsallık) veya
16- Çalışmada Efendinin Günü ve Efendinin Gecesi Nedir?
1941’de Kudüs’te duydum Bilgelerimiz ayet hakkında şöyle der: “Efendinin gününü arzulayanların vay haline! Neden Efendinin gününe ihtiyacınız olsun? O karanlıktır, ışık değil” (Amos 5): “Işığı bekleyen bir horoz ve yarasa hakkında bir alegori vardır. Horoz yarasaya der ki, ‘Ben ışığı bekliyorum, çünkü ışık benimdir. Ama sen, onun ışığına
21- Kişi Kendini Yükseliş Halinde Hissettiğinde
Heşvan 23, 9 Kasım 1944’te duydum Kişi yükseliş halinde, yüksek bir ruh halinde olduğunu, maneviyattan başka bir arzusu olmadığını hissettiğinde, o zaman Tora’nın içselliğine ulaşmak için Tora’nın sırlarını araştırması iyidir. Kişi bir şeyi anlamak için çaba sarf etmesine rağmen yine de hiçbir şey bilmediğini görse bile, yine de