İnancın nedeni, Tanrısallığın ifşası ve Şehina’nın [Kutsallık] aşılanmasıyla ödüllendirilmekten daha büyük bir haz olmamasıdır. Bir kimsenin tüm bunları ihsan etme amacıyla alabilmesi için, hiç bir haz hissetmediği halde Tora ve Mitzvot [emirler] ile meşgul olduğu bir gizlilik ıslahı vardır. Buna “ödül almak için değil” denir. Kişi bu Kli’ye
Çalışmaya giriş Lo Lişma’da olmalıdır [Onun uğruna değil], yani kişi Yaradan’a inanarak haz dolu bir yaşama sahip olacağına inanarak girer anlamına gelir. Bu, kişinin “inanç” denilen eylemi yaparsa, bu eylemin ona eylemi yapmadığı zamandan daha fazla sevinç ve üstün zihinsel güçler vereceği anlamındadır. Sonuç olarak, kişi haz almak
“Beruria bir fısıltıyla öğrenen öğrenciyi buldu. Onu tekmeledi ve ona ‘Her şeyde emredilip, tutuldu’ yazılı değil mi?” dedi. Eğer birinin 248 organında emredilirse, tutulur. ‘Gizlilikte öğrenen öğrenci, Beruria onu tekmeledi ve şöyle dedi, “Her şeyde emredildi; eğer birinin 248 organında emredilirse, o kalpte tutulur ‘”(Iruvin 54a). “Gizli”, kişinin
Hayat, bir haz alma arzusu olduğu sürece veya kişi aldığı şeyden ya da başkalarına vermekten haz aldığı sürece anlamlıdır. Kişi bu kuvveti kaybederse, ölü kabul edilir. Bu nedenle kişi bilinçsiz olduğunda, baygın yani haz alma arzusunun kuvvetini kaybetmiş kabul edilir. Bir kişi intihar ettiğinde bu, kişinin artık haz
Makale 15, 1988 Zohar’da (Truma, Madde 525) yazılıdır: “Bu masa, üstünde yiyecek olması ve ondan yiyecek çıkarmak için Tapınak’ta duruyor. Bundan dolayı bir an bile boş olmamalıdır. Diğer masa, Sitra Ahra’nınki [öteki taraf], boşluk masasıdır, çünkü kötü ve eksikliğin olduğu bir yerde yukarıda kutsama yoktur. Bu, Yaradan’ın önündeki
Makale No. 4, 1988 Bilgelerimiz şöyle demiştir (Kiduşin 30b): ‘İnsanın eğilimi onu her gün yener ve onu öldürmeye çalışır. Yaradan’ın yardımı olmasaydı, kişi bunun üstesinden gelemezdi. Bu demektir ki, kişi ancak Yaradan ona yardım ettiğinde bunun üstesinden gelebilir. Öyleyse soru şudur: ‘Bilgelerimiz Yaradan’ın yardımı olmadan kişinin üstesinden gelemeyeceğini
Makale No. 3, 1988 Zohar, Haazinu’da (madde 210) şöyle yazılmıştır: ‘‘Kral’a çağrılan ve O’nu uygun bir şekilde nasıl çağıracağını bilen kişi mutludur. Eğer kişi çağırır ve kimi çağırdığını bilmezse, Yaradan ondan uzaklaşır; şöyle yazıldığı gibi, ‘Efendi O’nu çağıran herkese yakındır.’ Kime yakındır? ‘Onu hakikaten çağıran herkese’ diye yineler.
Küçük, bedensel şeylerde bize iyi bir tat verildi, böylece büyüdüğümüzde manevi, önemli şeyleri nasıl tutacağımızı bileceğiz. Ailesinin onun için satın aldığı bir oyuncakla oynayan küçük bir çocuk görürüz. Hoşlandığı sürece onunla oynar. Daha sonra çocuk oyuncağı atar, kırar veya kasten ya da kazara kaybeder.” Babası ona “Bu oyuncaklara
Ayette “Kötülükten uzaklaşın ve iyilik yapın, barış arayın ve sürdürün.” (Mezmurlar 34) yazılıdır. Dünyada, insanı, onu dinlenme kuvvetini hükümsüz kılmaya zorlayacak, motive edici gücü veren iki kuvvet vardır. Yani ruhun niteliklerinde olan dinlenme kuvveti diğer iki kuvvete boyun eğer, yani iptal edilir ve bu sayede ruh kendi başına
İsrail’e “kralların oğulları” denir, çünkü ismini kendi üzerine taçlandıran herkes “bir kralın oğlu” olarak adlandırılır, “Kendini kutsa ve kutsal ol, çünkü Ben Efendiniz kutsalım.” kendini kutsayan herkes, Yaradan “kutsal” olarak adlandırıldığı için “kutsal” olarak adlandırılır. “Kutsal” kelimesinin anlamını anlamalıyız. Kudüs Talmud’unda (Yevamot’ta 82), “Edep yerlerinden kendini emekli eden
Pesah Bayramı’nın ilk günü, 20 Nisan 1943, Kudüs “Koş sevgilim, evlilik bağımızın sevgisi isteyene kadar.” Koşmaya gelince, Yaradan bize bir şekilde koşuyormuş gibi görünür, bu sevgiyi ortaya çıkarmak içindir. Ama neden önce koşmaya ihtiyacımız vardır? Çünkü yaratılış perspektifinden hepsi zaten tamamlanmıştır, yani sevgi tüm doluluğunda herkes için hazırlanmıştır.
“Kadınlar, onlar nasıl değerli olurlar? … Erkeklere göz kulak olarak.” (Berahot 17a). “Kadınlar” Lo Lişma [Onun uğruna değil olarak kabul edilen alma arzusudur. Eğer bir kişi Lo Lişma çalışıyorsa, ne erdemi vardır? Mesele şu ki, bilgelerimizin dediği gibi, “Bir odaya bini yürür ve öğretmeye biri çıkar.” Birinin öğretmesi
İyi bir misafir, on üç yılda gelen “iyi eğilim” olarak adlandırılır. Beden içeri girmesine izin vermediğinden “Misafirlerin Olması İyidir”. “Yabancı bir ülkede yabancıydım,” demek, yabancı bir arzu, bir İsrail’in değil bir yabancının arzusu anlamına gelir. Ysrael [İsrail] ‘e Yaşar-El [Yaradan’a doğru] denir. Diğer taraftan, bilgelerimizin “İçinizde yabancı bir
“Bir kutsama olmaksızın bu dünyadan zevk alan kişi hakkında, ‘Babasını ve annesini soyan ve ‘Suç yok’ diyen kişi harap eden bir adamın arkadaşıdır” (Berachot 35b) denildi. Zohar’da, “Harap eden bir adam kimdir? Bu, Ay’ı lekeleyen kişidir” çünkü o, dünyadan kutsamaları önleyen Sitra Ahra’ya bağlanır. (Pekudei 182). Kutsamanın anlamı
Zohar üzerine Sulam [Merdiven] Yorumu, Pekudei “Duman, ateş ve karanlığın karışımıdır.” “Ateş” “dişi yargılar” olarak kabul edilir ve karanlık “erkek yargılar”dır. “Karanlık” sağa bağlanmadan önce sol çizgiye yapışanlardır. Karanlık olurlar, yani ışıklar karanlık olmuştur anlamına gelir. “Ateş” dişi yargılardır, yani yargı niteliği ifşa olur. “Gölge”, içlerindeki yargı bariz
Zohar üzerine Sulam [Merdiven] Yorumu, Pekudei, Madde 821 İlk saray, Yesod de Malhut (Heichal [saray] Malhut olarak adlandırılır) olan “Safir Tuğla”dır. “Yiğit bir kadın” Atzilut’un Malhut’udur. “Fahişe bir kadın” Tuma’anın [safsızlık] Malhut’udur. O zaman, İsrail fahişe bir kadına yapıştı ve Yaradan Hosea’ya, İsrail’in neye yapıştığını bilmek amacıyla fahişe
Zohar, Bereşit Bet, 81. Madde 1) Adamın yüzü Haze ve yukarısındandır. 2) Haze ve aşağısından adamın yüzü yoktur sadece öküz, kartal ve aslan olmak üzere üç yüz vardır. 3) İnsanların ruhları Haze ve aşağısındandır, yine de onlar “adamın niteliği” olarak adlandırılırlar çünkü yükselirler ve Haze ve yukarısından “bir
Bedenin heyecanı olmadan, bir insanın bir şey yapması imkansızdır. Bu nedenle, “Eğer oturur ve günah işlemezse, sanki bir Mitzva [emri] yerine getirmiş gibidir.” Bunun her gün birçok “yapma” emrini uygulayan bir kişiyi ilgilendirdiği söylenemez. Örneğin, bir kişi “Bugün cinayet işlemedim, soymadım, çalmadım” ve benzerlerini söyleyebilir. Bununla birlikte bir
Bir damadın ve bir gelinin sevincinin anlamı Yaradan ve Şehina’dır. [Kutsallık] Ketubot’ta “bir aptal olmaktan zevk almak” yazılıdır, yani her birinin bir aptal gibi davranması gerekir, dans etmenin uygunsuz ve yakışıksız olduğunu savunan zeki bir kimse gibi ve bir damat ve gelinin sevinci ile sevinmek yakışıksızdır, zira damadın
“Çukura batsam kanımda ne kâr var? Toz Sana teşekkür edecek mi? Senin doğruluğunu ilan edecek mi? Dinle ey Efendi ve beni affet.” “Toz” ile ilgili olarak, bu bir kişi “toz” olarak kabul edilen alma arzusunun yönetimi altında olduğu zamandır. Adam HaRishon bu nitelikle doğdu, fakat “yeryüzünün tozunu aldı”.
“Suçlarınız için anneniz gönderildi”, her iki taraftan da tövbe anlamına gelir. Tora ve Mitzvot’taki [emirler] içsellik “anneniz” olarak adlandırılır, yani çocuklarını sürdüren bir annenin doğası gibi bize bolluk verir. Soru, neden Tora ve Mitzvot’ta kıyafetlendirilen bolluğun içselliğini hissetmediğimizdir. Cevap, bir kişi almaya hak kazanmadan önce, yani ihsan etmek
Üç şey vardır: Dünya, Tora ve insan (Zohar, Toldot¸ Madde 2). Dünya, Malhut anlamına gelir. Tora, bir kişiyi ıslah eden Tora’nın ışığıdır. İnsan on üç yıl için Klipot [kabuklar/deriler] altına konulmuştur ve on üç yıl sonra Keduşa’ya [kutsallık] girer. Tora’nın gücü ile, kişi alma arzusunu ihsan etme arzusuna
Bir eylem basitçe kişinin yaptığı şeyleri ifade eder – kişi ister almayla yani kendini memnun etmekle meşgul olsun, ister başkalarına ihsan etmek için ihsan etmekle. Fakat niyet meselesi vardır. Yani bağış ve sadaka gibi bir kişi ihsan etme eylemi gerçekleştirildiğinde, kişinin niyeti karşılığında almak ise buna “almak için”
1) Uygulamada tövbe. Bu, doğru bir şekilde Tora ve Mitzvot [emirler] ile meşgul olmanın ve onları öğrenmenin uygulaması anlamına gelen, kişinin tüm uygulamalara uymaya çalıştığı anlamına gelir. Tövbe etmek, kişinin tövbe etmeden önce hala tüm Mitzvot’u olması gerektiği gibi uygulamadığı anlamına gelir. Fakat tövbe ettikten sonra, kişi Tora
Neden bu ıstıraplar? Bir kural vardır, “Kli [kap] olmadan ışık yoktur.” Yani, haz için bir ihtiyaçtan önce haz yoktur ve haz, bir kişi haz almamaktan acı çektiğinde bu “ıstırap” olarak adlandırılır. Bu nedenle, Tora’nın ışığına bir ihtiyaç olmadan, yani Tora’nın ışığına sahip olmamaktan acı çekmeden, Tora’nın ışığını edinemeyiz.