e-posta ile Paylaş

GÖNDER

Kabala İlmi, dünyadaki tüm ilimleri kapsar.
Baal HaSulam “Özgürlük”
“Bu ilim, gizliliğin sonunda çocuklara bile ifşa olacaktır.”
Baal HaSulam “Kabala Öğretisi ve Özü”
Son neslin günleri yaklaştığında, çocuklar bile, kurtuluşu ve sonu bilip, bu ilmin sırlarını bulacaklardır.
Sulam’ın Önsözü ile Zohar Kitabı
“Ben’i arayanlar, Ben’i bulacaklar” ve yazdığı gibi , “Aradım ve bulamadım, buna inanmayın.”
Baal HaSulam “On Sefirot Çalışmasına Giriş”
MENÜ

KABALA KÜTÜPHANESİ

Makaleler

Çalışmada Büyük ya da Küçük Bir Günah Nedir?

Makale No. 2, 1989 İlk olarak, neye “çalışma” dendiğini bilmemiz gerekir. Yani kullandığımız “çalışma” kelimesinin anlamı nedir? Bize uymamız için Maneviyatın 613 Emrini ve büyük bilgelerimiz yedi Emrinde verildiğini bilmeliyiz. Ayrıca İsrail bilgelerinin kurduğu İsrail geleneklerine de, her yerde kendi geleneğine göre, uymalıyız. Bizim için neyin büyük bir

Tövbenin Ölçüsü Nedir?

Makale No. 1, 1989 “Dön, Ey İsrail, Tanrın Rab’be, çünkü suçundan ötürü başarısız oldun.” diye yazılıdır (Hoşea 14). Şunları anlamalıyız: 1) “Tanrın Rab’be” ne demek? Tövbe “Tanrın Rab’be” ulaşmadıysa hala tövbe olarak kabul edilmiyor gibi görünüyor. Öyleyse, tövbenin “Tanrın Rab’be” ulaşıp ulaşmadığını nasıl bilebiliriz? Kim yukarı çıkıp ulaşıp

Çalışmada “Boş bir Mekânda Kutsama Yoktur” Ne Demektir?

Makale 15, 1988 Zohar’da (Truma, Madde 525) yazılıdır: “Bu masa, üstünde yiyecek olması ve ondan yiyecek çıkarmak için Tapınak’ta duruyor. Bundan dolayı bir an bile boş olmamalıdır. Diğer masa, Sitra Ahra’nınki [öteki taraf], boşluk masasıdır, çünkü kötü ve eksikliğin olduğu bir yerde yukarıda kutsama yoktur. Bu, Yaradan’ın önündeki

Çalışmada Yardım ve Bağışlanma İçin Dua Nedir?

Makale No. 4, 1988 Bilgelerimiz şöyle demiştir (Kiduşin 30b): ‘İnsanın eğilimi onu her gün yener ve onu öldürmeye çalışır. Yaradan’ın yardımı olmasaydı, kişi bunun üstesinden gelemezdi. Bu demektir ki, kişi ancak Yaradan ona yardım ettiğinde bunun üstesinden gelebilir. Öyleyse soru şudur: ‘Bilgelerimiz Yaradan’ın yardımı olmadan kişinin üstesinden gelemeyeceğini

Yaradan’ın Adının ‘Hakikat’ Olması Ne Demektir?

Makale No. 3, 1988 Zohar, Haazinu’da (madde 210) şöyle yazılmıştır: ‘‘Kral’a çağrılan ve O’nu uygun bir şekilde nasıl çağıracağını bilen kişi mutludur. Eğer kişi çağırır ve kimi çağırdığını bilmezse, Yaradan ondan uzaklaşır; şöyle yazıldığı gibi, ‘Efendi O’nu çağıran herkese yakındır.’ Kime yakındır? ‘Onu hakikaten çağıran herkese’ diye yineler.

Teşuva’nın (Tövbe) Ölçüsü Nedir?

Makale No. 2, 1988 Şöyle yazılmıştır (Hosea 14): ‘Geri dön Ey İsrail, Efendin olan Tanrına.’ Bu, Teşuva’nın (tövbe) derecesinin, ‘Efendin olan Tanrı’na’ olduğu anlamına gelir. Ancak ‘Efendin olan Tanrı’na’ ifadesinin ne anlama geldiğini anlamalıyız, çünkü bu yere kadar, tövbe etmemiz gerektiğini ima eder ve kişi o yere ulaştığında,

Yaşamın İki Anlayışa Ayrılmasının Nedeni

Makale 1, 1988 Bilgelerimiz şöyle dediler (Berahot 18): ‘Yaşayanlar öleceklerini bilirler. O erdemliler ki, onlara ölümlerinde ‘yaşayan’ denir. RAŞİ şöyle yorumlar: ‘O erdemliler öleceklerini nasıl bilirler? Onlar ölüm gününe dikkat ederler ve günahtan kaçınırlar.’ ‘Ve ölüler hiçbir şey bilmezler. O günahkârlara yaşamlarında ‘ölü’ denir.’ RAŞİ şöyle yorumlar: ‘Günahkârlar

Çalışmada Gün ve Gece Nelerdir?

Makale 34, 1988 Şöyle yazılmıştır, “Ve Tanrı ışığı ‘gün’ olarak adlandırdı ve karanlığa ‘Gece’ adını verdi.” Çalışmada bunun bize neyi öğretmek için olduğunu, O’nun neden ışığa “gün” ve “geceye” karanlık dediğini anlamalıyız. Bunu bilmek bize ne kazandırır? Görünüşe göre, ışığı ve karanlığı isimlendirmek bazı ıslahlar içindir. Böylece, Yaradan

Gerçek ile Merhamet ve Gerçek Olmayan Merhamet Arasındaki Fark

Makale 8, 1987 “[Yakup] oğlu Yusuf’u çağırdı… ve benimle Hesed [merhamet] ve gerçek içinde uğraş” diye yazılmıştır. Yorumlayanlar sorar: “Neden özellikle Yusuf’u çağırdı ve ona ‘Benimle Hesed [merhamet] ve gerçek içinde uğraş’ dedi?” Raşi “merhamet ve gerçek” hakkında şöyle yorum yaptı: “Kişinin ölüye gösterdiği merhamet gerçek merhamettir, çünkü

Çalışmada Antlaşma Yapmak Nedir?

Makale No. 31, 1987 Şöyle yazılmıştır: ‘Efendin olan Tanrı’nın bugün seninle yaptığı, Efendin olan Tanrı’nla girebileceğin antlaşmaya.’ Raşi ‘antlaşmaya girebileceğin’ ifadesini ‘geçerken’ olarak yorumlar. Bu nedenle bir antlaşma yapanlar: buradan bir bölüm ve buradan bir bölüm ve aralarından geçerler. Metin orada şunları da söyler: ‘Ve bu antlaşmayı sadece

Çalışmada Otorite Savaşı Nedir? -1

Makale No. 30, 1987 RAŞİ, Otorite Savaşı’ndan bahseden ‘Düşmanlarınıza karşı savaşa gittiğiniz zaman’ ayetini yorumlar. Sonrasında şöyle yazılmıştır: ‘Ve Efendiniz, Tanrınız onları sizin ellerinize teslim eder ve siz onları esir alırsınız. Esirlerin arasında güzel bir kadın görür, onu arzular ve onu kendinize bir eş olarak alırsınız ve o

Yiyeceklerin Kutsaması için Çağrı

Yiyeceklerin kutsaması için çağırdığımızda, “Rabotai [büyük olanlar], kutsasın” dediğimizde, bu sanki, biz hazırlıyoruz ve yiyecekleri kutsamak için çağırıyoruz gibidir. Baal HaSulam şöyle dedi; bazen birisinin diğerine iyi bir şey yaptığını görürüz, kişi bundan yararlananın onu kutsadığını duymamasına rağmen, onu kalbinde kutsadığından emindir, duymasa bile. Benzer şekilde: Bir kişi

“Ödül Kedere Göredir” Nedir?

Makale No. 29, 1987 Bilgelerimiz şöyle yazmıştır (Avot, Bölüm 5): “Ben Ha Ha der ki, ‘Ödül kedere göredir.’” Bu koşulu anlamalıyız. ‘Ödüle göre çalışma’ ifadesinden ne anlayabiliriz? Şöyle yazılmıştır (‘Kutsayan herkes’ şarkısında): “Kişinin çalışmasına göre, O’nun ödülü pek çoktur.” Bu nedenle “Ödül kedere göredir” nedir anlamalıyız. Bunun yerine

Çalışmada Ekleme Yapmamak ve Çıkarmamak Nedir?

Makale No. 28, 1987 Şöyle yazılmıştır (Tesniye 4:2): ‘Efendiniz olan Tanrınızın emirlerini yerine getirmek için size emrettiğim sözlere ne ekleyecek ne de çıkaracaksınız.’ Yorumcular sorar; Tora’nın ‘eklemeyin’ demesi gerektiğini, hatta eklemeyi düşünmemeniz gerekir demesini anlayabiliriz, zira eklemenin iyi olduğu söylenebilir, çünkü bu cennetin ihtişamını arttıracaktır. Yine de ‘ondan

Çalışmada ‘Kutsama’ ve ‘Lanet’ Nedir?

Makale No. 27, 1987 Şöyle yazılmıştır: ‘Bak bugün sizin önünüze kutsamayı ve laneti koyuyorum. Kutsama, bugün size emrettiğim Efendiniz olan Tanrınızın emirlerini duymanızdır; eğer duymazsanız lanettir.’ Burada şunları anlamalıyız: 1) Neden ‘Bak’ şeklinde tekil form (İbranicedeki) ile başlıyor ve daha sonra ‘önünüze’ şeklinde çoğul formda (İbranicedeki) konuşuyor? 2)

Hafif Bir Emir Nedir?

Makale No. 26, 1987 Şöyle yazılmıştır: ‘Ve bu gelip geçecek, çünkü dinliyorsunuz, Efendiniz olan Tanrınız atalarınıza vaat ettiği anlaşmayı sizinle koruyacak, sizi sevecek ve kutsayacak.’ RAŞİ, ‘Ve bu gelip geçecek, çünkü dinliyorsunuz’ ifadesini, eğer kişinin topuklarıyla çiğnediği Mitzvot (emirler) hafifse (kolay/önemsiz), ‘duyacaksınız’ anlamına geldiği şeklinde değerlendirir. ‘Tanrı koruyacak’

Çalışmada Başın Ağırlığı Nedir?

Makale No. 25, 1987 Bilgelerimiz şöyle dediler (Berahot 30b): ‘Kişi başın ağırlığı olmadan dua etmez.’ RAŞİ, başın ağırlığı, boyun eğmek demektir şeklinde değerlendirir. Bilgelerimiz de orada ‘Kişi üzüntüden ve başın hafifliğinden dua etmez’ dediler. RAŞİ, başın hafifliğinin, başın ağırlığının tam tersi anlamına geldiği şeklinde yorum yapmıştır. ‘Yalnızca başın

Çalışmada Asılsız Nefret Nedir?

Makale No. 24, 1987 Bilgelerimiz şöyle dedi (Yoma 9b): ‘Tora, Mitzvot (emirler) ve sadakaya bağlandıklarında İkinci Tapınak neden yıkıldı? Çünkü asılsız nefret vardı.’ Asılsız nefretin önemini, bilgelerimizin orada Tora, Mitzvot ve sadaka olmasına rağmen dedikleri noktaya kadar anlamalıyız. Orada asılsız nefret olduğu için, tapınağı yıkılmaktan korumakta acizdi. Ayrıca

Anlaşmazlıktan Sonra Gelen Barış Hiç Anlaşmazlık Olmamasından Çok Daha Önemlidir

Makale No. 23, 1987 Rabbi Şimon Ben Halafta, Masehot Okatzin’de, barışa dair şunları söylemiştir: ‘‘Yaradan İsrail için barıştan başka kutsamayı tutacak bir Kli (kap) bulamadı; şöyle söylendiği gibi: ‘Efendimiz halkına güç verecek; Efendimiz halkını barışla kutsayacak.’’ Ayet (Isaiah 57) der ki, ‘‘Efendimiz, ‘Barış, barış, uzaklara ve yakınlara’ der

Kişinin Yaradan’dan İstediği Hediye Nedir?

Makale No. 22, 1987 Zohar’da (Pinhas, madde 180) şöyle yazılmıştır: ‘‘Tanrım, hizmetkârını kurtar,’ diye yazılmıştır.’’ ‘Hizmetkârının ruhunu sevindir.’ ‘Gücünü hizmetkârına ver.’ Bu övgüde Davud üç kez hizmetkâr olmuştur; Mişna’nın yazarlarının, insanın duada hizmetkâr olması gerektiğine dair belirledikleri üç kez buna karşılık gelir. İlk kutsamalarda kişi öğretmenini kutsayan bir

Yaradan Çalışmasında Kirli Eller Nedir?

Makale No. 21, 1987 Zohar, Balak’ta (madde 43), ‘Toplantı çadırına geldiklerinde, suda yıkanacaklar ve ölmeyecekler,’ ayetiyle ilgili şöyle der: ‘’Bu ayetten şunu öğreniyoruz ‘Bununla ilgili endişe duymayan ve kirli ellerle Kral’ın önüne çıkan kişi ölmelidir. Sebebi nedir? Çünkü insanın elleri, onun (Hassid Rabbi Şmaya) her pisliğin ve kirin

İnsanın Özel Mülkiyeti Nedir?

Makale No. 20, 1987 Zohar (Korah, madde 4), ‘Ve Kârun aldı,’ ayetini yorumlar. ‘Alınan nedir?’ diye sorar. Şöyle cevaplar: ‘Kendisi için kötü bir tavsiye aldı. Kendisinin olmayanın peşine düşen kişiden o kaçar. Dahası kişi sahip olduklarını bile kaybeder. Kârun, onun olmayanın peşine düştü; kendisinin olanı kaybetti ve başka

Yaradan’ın Çalışmasında İfşa Edilenler ve Gizlenenler Nelerdir?

Makale 19, 1987 Yazı şöyle der (Micah 6:8): “Ey insanlar, O iyi olanı size bildirdi. Adil davranmanızdan, sadakati sevmenizden ve alçakgönüllülükle yolunda yürümenizden başka, Tanrınız Rab sizden ne istedi?” Bu âyette önümüzde ifşa olan iki şey görürüz: 1) “Adil davranmanız”, O’nun adil davrandığını gördüğümüz kısım. 2) “Merhameti sevmeniz”,

Tora’nın Edinilmesine Hazırlık Nedir? – 1

Şöyle yazar: “Ve Tanrı Sina Dağı’nın tepesine indi.” Halk ile ilgili ise: “Ve onlar da dağın eteklerinde duruyorlardı”. Yaradan’ın “inmesi”nin bir alçalma, küçülme anlamına geldiğini bilmeliyiz. Neticede bu, Tora verildiği zaman gerçekleşmiştir. Öyleyse bunun haz dolu bir zaman olması gerekirken neden Yaradan için bir iniş olarak kabul edilmelidir?

Genel Halkın Çalışması ve Bireyin Çalışması Arasındaki Fark

Makale No. 16, 1987 Zohar’da (Emor, Madde 58) şöyle yazılmıştır: ‘‘Gel ve gör, bir kişi doğduğunda sünnet olana dek onun üzerine yukarıdan bir güç atanmaz. Sünnet olduğunda onun üzerinde yukarıdan bir ruh, yani Nefeş Işığı uyanır. Kişi Tora’ya bağlanmakla ödüllendirildiğinde tamdır, her şeyde bütündür; çünkü Haya Işığı ile

Telif Hakkı © 1996 - 2015 Bnei Baruh. Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede sunulan tüm materyal, Bnei Baruh Kabala Eğitim ve Araştırma Enstitüsü tarafından dünyanın ıslahı ve hayatın iyileştirilmesi amacı ile sunulmaktadır.
Bu nedenle, içeriği değiştirilmediği ve kaynağına gönderme yapıldığı takdirde, tüm materyalin kullanımına ve dağıtımına izin verilmiştir.
21 - 0,145