Yakup Ve Laban Arasındaki Mücadele
11. Makale Yakup ve Laban arasındaki çekişme Yakup ile Esaf arasındaki çekişmeden farklıdır, şöyle yazar, “Laban Yakup’a şöyle dedi: ‘Kızlar benim kızlarım, oğullar benim oğullarım, sürü benim sürüm, gördüğün her şey benim.’” Yakup ve Esaf’la ilgili şöyle yazılıdır, “Esaf dedi ki, ‘Ben pek çoğuna sahibim kardeşim; sahip oldukların
Yakup Ayrıldı
10. Makale “Yakup ayrıldı.” RAŞİ der ki, “Oysa ‘Yakup Haran’a gitti,” yazmalıydı. Neden ayrılıştan bahseder? Erdemlinin bir yerden ayrılması geride iz bırakır. Erdemli şehirdeyken oranın ihtişamı, parlaklığı ve görkemi olur. Ayrıldığında ihtişam, parlaklık ve görkem de oradan ayrılır.” Çalışmada erdemli nedir ve erdemli geride ne iz bırakır anlamalıyız.
Ve Çocuklar Onun İçinde Mücadele Etti
Makale No. 9, 1985 “Ve çocuklar onun içinde mücadele etti.” Raşi’nin yorumuna göre, “Bilgelerimiz bunu koşmak olarak açıkladılar, o Şem ve Ever’in Tora’sının kapılarından geçeceği zaman, Yakup ortaya çıkmak için koşuyor ve kıpırdanıyordu. O, putperestliğin kapılarından geçtiği zaman ise Esav ortaya çıkmak için kıpırdanıyordu.” Baal HaSulam, çalışma düzeninin
Sara’nın Yaşamı
7. Makale Zohar’da şöyle yazar, “Bir kral Tanrı’dan korkan kadındır, senin, ‘Tanrı’dan korkan bir kadın kutsanmalıdır,’ dediğin gibi, bu Şehina’dır. ‘…işlenmiş toprak,’ yabancı ateştir, yani Sitra Ahra. İçinde tüm kutsamanın olduğu toprak vardır, senin ‘Tanrı’nın kutsadığı toprağın kokusu,’ dediğin gibi, yani Şehina. Ayrıca kirliliğin, yıkımın, savaşların ve ölümün
Ve Tanrı Ona Mamre’nin Ağacı Altında Göründü
6. Makale RAŞİ şöyle yorumlar, “Yaradan İbrahim’e sünnetle ilgili tavsiye verdi. Dolayısıyla, O, ona kısmen göründü. Zohar’da şöyle yazar “Ve Tanrı ona Mamre’nin ağacı altında göründü. Şöyle sorulur, ‘Neden başka bir yerde değil de orada?’ ‘Çünkü Mamre ona sünnetiyle ilgili tavsiye verdi.’ Yaradan İbrahim’e kendini sünnet etmesini söylediğinde,
Topraklarından Uzaklara Git
Makale No. 5, Tav-Şin-Mem-Hey, 1984-85 “Topraklarından, anayurdundan ve babanın evinden çık, sana göstereceğim topraklara git.” Bu kafa karıştırıcıdır çünkü realitenin düzenine uygun değildir. Bu böyledir çünkü kişi öncelikle babasının evinden, sonra anayurdundan ve daha sonra da topraklarından çıkar. Yorumcuların sorduğu şey de budur. Çalışmada “toprakların” sözünü, Ratzon (arzu)
Bunlar Nuh’un Nesilleri
4.Makale “Bunlar Nuh’un nesilleridir. Nuh erdemli bir adamdı. Neslinin içinde o bütündür. O Tanrı ile beraber yürür.” Raşi şöyle yorumlar, “Bu erdemlinin neslinin iyi ameller yerine getirdiğini sana göstermek içindir. Ayet oğullarının adını vermeliydi, yani Shem, Ham ve Japheth. Neden ‘Bunlar Nuh’un nesilleridir. Nuh erdemli bir adamdı’ der?
Gerçeğin Ve İnancın Anlamı
3.Makale Gerçek ve inanç birbiriyle çelişir. Duada da birbiriyle çelişen iki şey söz konusudur. Dua özellikle kişi eksiklik içinde olduğunda edilir. Atalarımız şöyle der, “Dua kalbin derinliklerinden gelmelidir,” yani kalbimizin derinliklerinden gelen dua ile eksikliğimizi hissetmemiz gerekir. Bu demektir ki, kalpte bütünlük değil, sadece eksiklik olmalıdır. Eksiklik büyüdükçe
Kişi Daima Sahip Olduğu Her Şeyi Satıp, Bilge Bir Öğrencinin Kızıyla Evlenmelidir
Makale No. 14, 1984 “Kişi her zaman sahip olduğu her şeyi satmalı ve bilge bir öğrencinin kızıyla evlenmelidir” (Psachim,49). Bu, kişinin emeğiyle elde ettiği her şeyi satması gerektiği anlamına gelir. Yani, kişi her şeyini vermeli ve her şeyden vazgeçmeli ve karşılığında bilge bir öğrencinin kızını almalıdır. Bu demektir
Tanrı’nın Sana Bahşettiği Topraklara Geldiğin Zaman
18. Makale “Tanrı’nın sana bahşettiği topraklara geldiğinde, onları miras alacak ve içinde yaşayacaksın,” ayetiyle ilgili yorumcular şunu sorar, “Tanrı’nın sana verdiği nedir?” Her şeyden önce İsrail halkı bunu savaşla elde etmiştir. Şöyle açıklarlar, kişi kalbinden bilmelidir ki, kendi gücü ve becerisiyle toprakları miras almamıştır. Daha ziyade bu Yaradan’ın
Yukarıdan Aşağıya Negatif Bir Şey Gelir Mi?
15. Makale 14. makalede yazılanla ilgili açıklama: “Eğer İsrail ödüllendirilirse, o ateşten bir aslan gibi aşağıya iner. Eğer ödüllendirilmezse, kızgın bir köpek gibi aşağıya iner.” Bununla ilgili olarak şöyle sorulur, “Nasıl olur da yukarıdan negatif bir şey gelir?” Biliyoruz ki yukarıdan iyilik iner. Kızgın köpek gibi iner dediğimiz şeyden
Atalardan Kalan Erdem
Makale No. 11, Tav-Şin-Mem-Dalet, 1984 Atalardan kalan erdemle ilgili bir anlaşmazlık ortaya çıkıyor (Şabat, s. 55): “Shmuel dedi ki, ‘Atalardan kalan erdem sona erdi.’ Rabbi Yohanan dedi ki, ‘Atalardan kalan erdem bağışlar.’” Midraş’ta (Midraş Raba, Vayikra, 37) “Rav Aha, ‘Atalardan kalan erdem sonsuza kadar sürer ve sonsuza dek
Kişinin Reenkarne Olmamak İçin Ulaşması Gereken Derece Nedir?
Rabaş 10. Makale Soru: Kişinin reenkarne olmamak için ulaşması gereken derece nedir? Reenkarnasyonun Kapısı kitabında şöyle yazar, “İsrail oğulları tüm NRNHY dereceleri tamamlanana kadar reenkarne olmak zorundadır. Ancak, çoğu insan Assiya’dan gelen Nefeş haricinde NRNHY denilen beş kısma sahip değildir.” Bu demektir ki, her insanın kendi derecesinden ve
Çevrenin Kişi Üzerindeki Etkisi
Ya da bir terzi eğer yetenekliyse, kumaşı intizamlı, düzgün ve sahibine yakışacak şekilde yapmak için sıkıntıya girmeye değmeyeceğini anlamasını sağlarlar. Dolayısıyla, kişi onlarlayken ihtiyatlı olmalı.
Ancak bir inşaat ustası terzilerin arasındaysa onların kötü davranışlarından öğrenemez çünkü aralarında bağlantı yoktur. Ancak, aynı işte olan herkes kendisine dikkat etmeli ve sadece saf kalpli kişilerle ilişki kurmalı.
Hangi Manevi Çalışma ve Eylemler Kalbi Arındırır?
Cevap: “Zohar Kitabına Giriş” de (Madde 44) yazıldığı gibi: “Kişi manevi çalışma ve eylemleri çalışmaya başladığında, niyeti yani sevgi ve korku olmadan olsa dahi ki Kral’a hizmet etmenin uygun yolu budur, kendi için bile, kalpteki nokta büyümeye ve işlemeye başlar. Bunun nedeni yapılanların niyet gerektirmemesidir ve niyetsiz olan aksiyonlar bile kişinin alma arzusunu arındırabilir, ancak ‘cansız’ denilen seviyede. Ve kişi alma arzusunun cansız kısmını arındırdığı seviyede kalpteki noktanın 613 organını inşa eder. Bu maneviyatın Nefeş'i, cansız kısmıdır.” Böylece, görüyoruz ki maneviyatı ve eylemleri uygulamak kendim için bile olsa kalbi arındırır.
Kişi Hangi Dereceye Ulaşmalı?
Bunun anlamı her bir kişinin sadece kendi parçasını ve kendi ruhunun kökünü ıslah etmesi demektir daha fazlası değil ve bu, kişinin ıslah etmesi gerekeni tamamlar.
Bilmemiz gereken şey tüm ruhların İlk İnsan'ın ruhundan geldiğidir. Bilgi Ağacı günahından sonra Âdem’in ruhu 600.000 parçaya bölündü. Bu, Zohar kitabının “Zeira İlaa” (Üst Işık) olarak adlandırdığı ve İlk İnsan'ın Cennet Bahçesi’nde sahip olduğu tek Işığın pek çok parçaya bölünmesi anlamına gelir.
Kişinin Doğduğu İlk Derece
Daha ödüllendirildiyse, orta direğin yanından Ruah de Atzilut verilir ve Yaradan’ın oğlu olarak anılır, Şöyle yazılmıştır: “Kralınız olan Yaradan'ın çocuklarısınız.” Eğer kişi daha fazla ödüllendirildiyse Bina olan Aba ve İma’nın yanından Neşama verilerek ödüllendirilir, ki bunlarla ilgili şöyle yazılmıştır ‘Tüm ruhun Kralı övmesine izin verin’ ve onlarla HaVaYah tamamlanmıştır.”
Dolayısıyla, mükemmellik BYA’dan NRN’ye ve Atzilut’dan NRN’ye sahip olmaktır. Bu İlk İnsan'ın günahtan önce sahip olduğu mükemmelliktir. Sadece günahtan sonra bulunduğu dereceden düşmüş ve ruhu 600.000 ruha bölünmüştür.
Kabala İlmine Giriş Makalesinin Açıklaması
Bu bağ ayrıca “Yaratılışın amacı” olarak da adlandırılır. Bilgelerimiz O’nun arzu ve amacının O’nun varlıklarına iyilik yapmak olduğunu algıladılar. Dolayısıyla, evrimin düzeni bu izlenimden kökü BYA dünyalarının içselliğinden uzanan Adam HaRişon olan ruhlara ulaşana dek başlar.
Mecazi olarak söylemek gerekirse, Yaradan varlıklarına iyilik yapmak istediğinde onlara 100 kilogramlık haz vermek istedi. Böylece, bunu almak isteyen varlıklar yaratmak zorundaydı. Haz ve zevk almanın varlığın tam olarak özü olduğunu ve Yaratılışın “yoktan var olan” olarak adlandırıldığını öğrendik. Ve O Yaratılışı varlıklarına haz verme Düşüncesini gerçekleştirmek için yarattı.
Toplumun Amacı 1
İnsanın erdemliğini anlamak için atalarımızın şu sözlerini anlamalıyız, “Her şey duyulduğuna göre, sonunda: Yaradan’dan kork ve O’nun emirlerini yerine getir; çünkü bütün insan budur.” Ve Gimara sorar, “’Bütün insan’ ne demektir?”
Kabalist Elazar der ki: “Yaradan dedi ki, ‘Tüm dünya sadece bunun için yaratıldı.’ Bu demektir ki tüm dünya Yaradan korkusu için yaratılmıştır.”
Dost Sevgisine Dair
3) Dostlardan her biri gruba olan sevgisini açığa çıkarmalı mı, yoksa kişinin kalbinde sevgi hissetmesi ve dost sevgisini gizlilik içinde uygulayıp, kalbinde ne olduğunu açıkça göstermemesi mi gerekir?
Bilinir ki alçakgönüllü olmak yüce bir şeydir. Fakat bunun tersini de söyleyebiliriz – kişi kalbindeki sevgiyi dostlarına karşı açığa çıkardığında, onları uyandırır ve böylece onlar da dost sevgisini hisseder. Bundaki fayda şudur ki, herkesin sevgi gücü diğer herkese entegre olduğundan, dost sevgisini daha güçlü olarak uygulama fırsatını elde ederler.
Dost Sevgisi-1
“Tarlada gezinen” adam, dünyayı besleyecek ekine kaynak olan yer anlamına gelir. Ve tarladaki çalışma, toprağı sürmek, tohum ekmek ve ekin biçmektir. Bununla ilgili şöyle denir: “Gözyaşı içinde ekenler, neşe içinde biçecek” ve buna, “Kralın kutsadığı toprak,” denir.
Baal HaTurim, tarlada gezinen kişiyi, aklın yolundan sapan kişi olarak açıklar. O, “tarlada gezinen eşek” durumundadır ve ulaşması gereken yere onu götürecek gerçek yolu bilmez. Ve gerçekleştirmesi gereken amacı asla gerçekleştiremeyeceğini düşündüğü bir koşula gelir.
Her Biri Dostuna Yardım Etti
Görüyoruz ki herkeste ortak olan tek bir şey var: ruh hali. Şöyle denir: “Kişinin kalbinde bir endişe varsa, bırakın başkalarına ondan bahsetsin.” Çünkü kendini canlı ve neşeli hissetmek için ona ne zenginlik ne de bilgelik yardımcı olabilir.
Daha ziyade, kişi, dostunun düşüşte olduğunu görüp, ona yardım edebilir. Şöyle yazılıdır: “Kişi kendini hapisten kurtaramaz.” Aksine, kişinin ruh halini yükseltecek tek kişi dostudur.
“Dostunu Kendin Gibi Sev” Kuralı Bize Ne Verir?
Öncelikle, bir kuralın ne olduğunu bilmemiz gerek. Kolektifin (Klal) birçok bireyden oluştuğu bilinir. Bireyler olmadan, kolektif olmaz. Örneğin, bir izleyici kitlesinden “kutsal izleyiciler” diye bahsettiğimiz zaman, bir araya gelerek birlik oluşturmuş belli sayıda insandan bahsederiz. Daha sonra, onlara bir başkan atanır, vs. ve buna Minian (on / yeterli çoğunluk) ya da “grup” denir. En az on kişi mevcut olmalıdır ve o zaman Keduşa’nın hizmette olduğunu söylemek mümkün olur.
Dost Sevgisi 2
Ancak, görürüz ki manevi öğreti bize şöyle der: “Yaradan senden ne istiyor? Benden korkmanı.” Bu yüzden, kişiden ilk talep edilen, sadece korkudur. Eğer kişi korku emrini yerine getirirse, tüm Maneviyatı ve Sevapları (Islahları) ve “Dostunu kendin gibi sev” emri ona dâhil olur.
‘Dostunu Kendin Gibi Sev’ Kuralına Dair Açıklanana Göre
Dolayısıyla, dost sevgisi bize ne verir? Yazılıdır ki, her biri bir diğerini sevmekle ilgili küçük bir güce sahip olduğundan –yani diğerlerini sevmeyi sadece potansiyel olarak gerçekleştirebildiğinden– birkaç dost bir araya geldiğinde diğerlerini sevmek adına kendini sevmekten vazgeçmeye karar verdiklerini hatırlar. Oysa gerçekte kişi, alma arzusunun zevklerinden, başka birisi adına bir parça dahi vazgeçemediğini görür.