879. İyi Yazı ve İmza
Görüyoruz ki bir kişi, arkadaşına göndermek istediği mektubu—ister ona bir şey bildirmek, ister bir şey istemek için olsun—kendi eliyle yazmak zorunda değildir. Onun imzası, mektubun doğru olduğunun ve gerçekten kendisi tarafından gönderildiğinin kabul edilmesi için yeterlidir. Tersi de böyledir: Eğer kişi mektubu kendi eliyle yazmış, fakat imzayı başkası
910. Bilmeyene Kadar
Purim, 13 Mart 1979 “Bilmeyene kadar”: Burada üç anlayış söz konusudur: 1) Lanetli ve kutsanmış arasındaki ayrımı bilmemek, yani alma arzusunun Haman olarak adlandırıldığını ve ihsan etme arzusunun “erdemli Mordehay” olarak adlandırıldığını bilmemek. Aksine, almak için çalıştığında bile, bunu erdemlilik olarak kabul eder. 2) Alma arzusuna Haman ve
909. Gizliliğin İfşası
Ester Mordehay’a, “Git, Şuşan’daki bütün Yahudiler’i topla, benim için oruç tutun ve yemek yemeyin… Böylece Kral’ın yanına gideceğim, ki bu yasaya uygun değildir; eğer yok olursam, yok olurum” dedi. Neden özellikle sadece Şuşan’dakiler diye sormalıyız, çünkü İran’da ve Madai’de de Yahudiler vardı. Neden “toplanın” kelimesini özellikle Şuşan için
772. Tora’nın Kitabını Yazmak
Raba şöyle dedi, “Ataları ona bir Tora kitabı bırakmış olsa da ‘Bu şarkıyı kendiniz için yazın’ denildiği gibi, ona kendi kitabını yazması emredildi.’’ Bu konuda sormalıyız, eğer atalarından kalma bir Tora kitabı varsa, neden kendi kitabını yazması gerekir? Bunu ima yoluyla yorumlamalıyız; nitekim şöyle yazılmıştır: “Onları kalbinin tabletine
771. Yürümek
Bilinir ki, bir kişi hayatta olduğu sürece “yürüyen” olarak kabul edilir; çünkü Tora ve Mitzvot [emirlerle] meşguliyeti aracılığıyla her gün dereceden dereceye “yürür.” Ölümünden sonra ise “ayakta duran” olarak adlandırılır, çünkü “Ölüler özgürdür,” vb. Fakat Yakup, ölümünden sonra bile “yürüyen” olarak anılır; çünkü İsrail’in her nesilde Tora ve
770. Ruh ve Beden Arasındaki Fark
“Ruh”, kişinin ihsan etmek için almasıdır. ‘Beden’ ise, kişinin sadece kendisi için almasıdır. ‘Ruh’, kişinin ihsan etmek için alması, yani “beden” niteliği olarak kabul edilen, edinen bireydir. Kişi, Keduşa [kutsallık] dünyalarından ruhun niteliğini alarak, almayı, ihsan etmek üzere tersine çevirebilir. O zaman, kişinin ruhun niteliğinden aldığı söylenebilir, zira
769. Bedenin Birleşmesi
İnsanın doğası, bedenin birleşmesine göre şekillenir. Zohar’da yazıldığı üzere, “ateş, rüzgâr, su ve toz” olarak adlandırılan dört unsur vardır. Bunun kötü eğilimle hiçbir ilgisi yoktur. Bilindiği gibi, doğayı değiştirmek imkânsızdır. Ancak insan, dünyaya ıslah getiren şeyler için doğayı kullanabilir yani, her özelliği dünyayı yıkmak yerine onarıma vesile olacak
768. Klipot’un Emmesi
Klipot’un [kabuklar] emmesine ilişkin olarak, bunlar “çok ince ışık” olarak kabul edilir. “Karışmak” demek, O’na hizmet eden ile O’na hizmet etmeyen arasında hiçbir ayrım olmadığı anlamına gelir. “Erdemli, günahkârın önüne düşer” demek, “tövbe” olarak adlandırılan ellinci kapıya ulaşıp ödüllendirilene dek, tüm derecelerin Klipa’ya [Klipot’un tekili] düştüğü anlamına gelir.
767. Kutsal Giysiler Yapmalısın
“Kardeşin Harun için, onur ve güzellik için kutsal giysiler yapmalısın.” “Giysilerin her zaman beyaz olsun ve başından yağ eksik olmasın” (Vaiz). Kâhinlik giysileriyle ilgili bu emir, yakındaki bir bağlamda söylenmiştir. “Yağ”ın zihnin Daat [bilgisi] anlamına geldiği ve bu nedenle saf ve temiz olacağı şeklinde yorumlanır. Bu, “saf zeytinyağının”
766. Alma Yeteneği
İhsan etmek amacıyla önce almayı başarma yeteneği, zira kişi kör olduğu için, kendisine inen aydınlığı göremez. Daha doğrusu, tam da yükselirken, Hohma’nın ışığına yaklaştığı için, o kişiyi alma niteliğine ulaşmak istemeye teşvik edecek güce sahip olmaz.
765. Yoksulluk içinde Tora öğrenen kişi
“Yoksulluk içinde Tora öğrenen kişi, sonunda zengin olduğunda onu yerine getirecektir.” Bilgelerimiz şöyle demiştir: “Bilgi dışında yoksul kimse yoktur” (Nedarim 41). Yani, kişi öğrenirken ve anlamadığını gördükçe, ne kadar çok öğrenirse, kendini o kadar yetersiz bulur, ancak öğrenmeyi bırakmaz, aksine gerçek anlamını anlamak için çaba gösterir, sonunda Yaradan ona
764. Keduşa’nın Görüşü
Bilgelerimiz şöyle demiştir: “Ben Efendiniz.” Rabbah bununla ilgili olarak şöyle demiştir: Neden “Yeryüzünün bütün kralları Sana şükredecekler, Efendimiz, çünkü biz Senin ağzından çıkan sözleri işittik” (Mezmurlar 138) yazılmıştır? “Senin ağzından çıkan söz” değil, “Senin ağzından çıkan sözler” yazılmıştır. Yaradan, “Ben ve senin olmayacak” vb. dediğinde, putperestler, “O Kendi
Pesah – Kaynaklardan Seçilmiş Alıntılar (1-278)
Mısır’a İniş (1-12) İbrahim’in Sorusu: Onu Miras Alacağımı Neyle Bileceğim? Yusuf Ve Kardeşleri – Kardeşlerimi Arıyorum Mısır’da Sürgün (13-191) Mısır’da Sürgün Mısır’ın Klipa’sı İbrani Adam Ve Mısırlı Adam Mısır Kralı Firavun Pithom Ve Raamses – Arei Miskenot [Keder Şehirleri] Mısır’da Kölelik Musa MISIR’A İNİŞ (1-12) İbrahim’in Sorusu: Onu
Şema
Dinle, İsrail: Yaradan bizim Tanrımızdır, Yaradan Tektir. Fısıltıyla: Görkemli krallığı sonsuza dek sürecek olan [O’nun] Adı kutsanmıştır. Yüksek sesle okuyun: Tanrınız Yaradan’ı (YHVH’i1) bütün kalbinizle, bütün ruhunuzla ve bütün gücünüzle seveceksiniz. Ve bugün size emrettiğim bu sözler, kalplerinizde olacak. Ve onları çocuklarınıza tekrar tekrar öğreteceksiniz. Ve evinizde otururken
Vaiz
Bölüm 1 / Bölüm 2 / Bölüm 3 / Bölüm 4 / Bölüm 5 / Bölüm 6 / Bölüm 7 / Bölüm 8 / Bölüm 9 / Bölüm 10 / Bölüm 11 / Bölüm 12 Bölüm 1 (1) Kudüs’te kral olan Davut’un oğlu Vaiz’in sözleri. (2)
913. Düşündüğü O’nun Yasasıdır
9 Şubat 1966 “O’nun arzusu Efendimizin Tora’sındadır ve kişi, O’nun Tora’sının yasasını düşünür” vs. Bilgelerimiz, bunu birinin öğrenmeden önce, diğerinin ise öğrendikten sonra olduğu şeklinde yorumlamışlardır. Yaradan’ın Tora’sıyla ilgili olarak neden “Onun arzusu” yazıldığını sormalıyız. Konuyu etik açıdan anlamak için, Yahudi Ortodoks okullarına giden ve gece gündüz çalışan
911. Kötü Kişinin Yemeği
Bilgelerimiz, “O nesil neden yok edilmeliydi?” diye sordular. Biri “Putlara boyun eğdikleri için”, diğeri de “O kötü kişinin yemeğinden zevk aldıkları için” dedi. Neden “O kötü kişinin yemeğinden yedikleri için” demediklerini, bunun yerine “zevk aldıkları için” dediklerini sormalıyız. Çalışmada iki anlayış vardır: 1) Putlara boyun eğmek demek olan
897. Hanuka Nedir
Hanuka, Kislev, Aralık 1960 Bilgelerimiz şöyle der: “Hanuka nedir? Bilgelerimiz, ‘Kislev’in yirmi beşinde, Hanuka günlerinde’ dediler” vs. (Şabat [Sebt] 21a). Yani, Hanu-Koh [buraya park etti], çünkü yirmi beşinde savaşta park ettiler. Park etmenin özellikle çalışmanın ortasında anlamına geldiğini anlamalıyız. Güç kazanmak için durur ve dinleniriz, böylece yürümeye devam
842. Genel Olarak Çalışma
Genel olarak çalışma şöyledir: 1) Korku: Buna “ilk emir” denir. Bu da şu iki anlayış olan “ yüce ve hükmeden” şeklindeki korkudur: 1) Kişi, O’nun yüceliğini edinir. O zaman, Yaradan’ın yüceliğini görmesiyle, kalbine korku yerleşir çünkü Yaradan’ın yüceliğini edinir. Bu durumda, yüceliğin ölçüsü korkunun ölçüsünü belirler. Bunda bir
763. Işıklar ve Kaplar Arasındaki Ters İlişki
Birkaç yerde yazılı olana bir açıklama, alan herkes öncelikle Sefira Keter’de ve sadece Nefeş niteliğini alır. Hohma’nın Kli’sini [kabını] ıslah ettiğinde, Keter’in Kli’sinde Ruah ile ödüllendirilir ve Nefeş Hohma’nın Kli’sine iner ve bu böyle devam eder. Bu böyledir çünkü daha arı Kli’yi ve ardından daha kalın, bayağı niteliği
762. Aviut Dereceleri
Salik BeRe’uta [lit. Arzuda yükselmiş (Aramice’den): aranan] olarak adlandırılan Aviut [kalınlık] Şoreş [kök] ile Histaklut Dak [lit. ince bakışlı] olarak adlandırılan Behina Alef [ilk anlayış] Aviut arasındaki fark nedir? Aviut Şoreş’te Nefeş’in ışığı kıyafetlenir ve Histaklut Dak’ta Ruah’ın ışığı yayılır.
760. Ruhun Materyali
Yukarıdaki Tanrı’nın bir parçası olan ruhla ilgili olarak, Kabalistler, onu bir dağdan oyulmuş bir taşa benzetmişlerdir. Soru ise şudur: O’nun özünden olduğu için nasıl olur da dağla aynı materyal olduğu söylenebilir? Bunu, varoluştan varoluş olarak ayırt edildiğini kastettikleri şeklinde yorumlamalıyız. Bu yüzden dağdan bir taşla karşılaştırma yapmışlardır. Aradaki
759. Bir Bütün Olarak İnsan
Bir bütün olarak insan iki idrakten oluşur: 1) kendi varlığı, 2) realitenin varlığı. Realitenin varlığı üç anlayışa ayrılır: 1) Gereklilik, bu olmadan realite varlığını sürdüremez. Bunun için günde küçük bir dilim kuru ekmek yemek ve bir bardak soğuk su içmek, birkaç saat elbiseleri üzerindeyken uyumak ve hatta bir
811. Kişinin Köküne Dönmesi
“O ve ben aynı yerde barınamayız.” Tövbe, kişinin köküne dönmesi, O’nun önünde iptal olması anlamına gelir. Bir kişi her zaman cennetin ihtişamını artırmayı düşünürken, kendini Tanrısallığın önünde iptal ettiğinde, köküne döndüğünde buna “tövbe” denir. Ama kişi gururlu olduğunda, yani O’nun önünde iptal olmak istemediğinde, bu demektir ki özellikle
758. Üstesinden Gelmenin Ölçüsü
“İnsanın eğilimi onu her gün yener ve Yaradan ona yardım etmedikçe bunun üstesinden gelemez.” Bu demektir ki, kişinin talep ettiği yardım sadece Yaradan’ın ona yardım etmesidir, başka bir gücün değil, yani Yaradan’a inancı gerçekten olacaktır. Bu inancı edindiği ölçüde, eğiliminin üstesinden gelir. “Arınmak için gelene yardım edilir” sözünün